29 Aralık 2010 Çarşamba

Farklı yılbaşı gelenekleri ve yeni yılın hikayesi II


Her yıl, yılbaşının gelişini büyük bir coşkuyla ve belki de kendimize göre küçük ritüellerle kutluyoruz. Yeni bir yıla girecek olmanın heyecanı ile kendimize yeni bir yapılacaklar listesi oluşturuyoruz, sevdiklerimizi küçük hediyelerle mutlu etme telaşına düşüyoruz. Belki evimizin en güzel köşesine bir çam ağacı kurarak, keyifli noel şarkıları dinleyerek, rengarenk süslüyoruz bu ağacı ve süslerken de kimbilir ne hayaller kuruyoruz neşeyle gülümseyerek. Mutfaklardan tarçınlı, zencefilli kurabiye kokuları yükseliyor. Sıcak sohbetlerin eşlik ettiği, kış lezzetleriyle donatılmış sofralarda, dostlarla, kahkahalarla ve iyi dileklerle, taptaze umutlarla karşılanıyor yeni bir yıl daha.
Dünyanın her ülkesinde yeni yıla ilginç gelenek ve inanışlarla giriliyor. İnsanlar geleneklerine, inançlarına göre yılın bu neşeli zaman dilimini kutluyorlar. Noel ve yılbaşı ile ilgili kısa bilgilerden sonra, işte size dünyanın çeşitli ülkelerinden, pek çoğunu belki de ilk kez duyacağınız yeni yıl gelenekleri.
Antik çağlardan beri kutlanagelen Pagan ve Roma kış festivalleri olan Yule ve Saturnalia’daki uygulamalar Noel’in kökenini teşkil etmektedir. Hıristiyan dünyası 24-25 Aralık gecesini Hazreti İsa’nın doğum günü olarak kutlar. Halbuki Hazreti İsa’nın doğduğu yıl bile belli değildir. Üstelik ilk zamanlar kilise, Hazreti İsa’nın doğum gününün kutlanmasına karşıydı. Romalılar, kışın ışık tanrısı Mitra’nın kendilerini terk etmesine üzülür; günlerin uzamaya başladığı 25 Aralıkta ise güneşin esaretten kurtulması şerefine büyük ve ahlâksızca eğlenceler yapardı. 354 senesinde Roma piskoposu Liberius’un kararıyla 25 Aralık Hazreti İsa’nın doğumu olarak resmen kutlanmaya başladı. Böylece eski bir pagan âdeti daha, “İsa bizim güneşimizdir” sloganıyla Hıristiyanlaştırılmış oluyordu.
Bu geceye Christmas/Noel adı verilmesi ise 597 yılındadır. Christ, Hazreti İsa’nın ismidir. Övülmüş manasına gelen Yunanca Hıristos’tan gelir. Mass ise ekmek ve şarapla yapılan meşhur Hıristiyan âyinidir. Noel, Hazreti İsa’nın beden alışı için kullanılan Latince nativitatis/natalis kelimesinden çıkmıştır. 525 senesinde Papa Dionysus, Hazret-i İsa’nın o zamana kadar belli olmayan doğum yılını (mîlâd) 754. Roma yılı olarak tesbit etti. Bu ise M. S. 1 senesine tekabül eder. Sıfır yılı, saygısızlık olmasın diye (veya o zaman Avrupa’da sıfır bilinmediği için) atlanmıştır.
Noel, ilk defa 1836’da Alabama‘da tatil ilan edilmiştir. Ermeni, Süryani ve Rum Ortodoksları, 6 Ocak’ta (Epifani) Hazreti İsa’nın doğumu, sünnet ve vaftiz olması, mabede takdim edilmesi ve beşikte konuşmasını kutlardı. Şimdi bugünde Noel’i kutluyorlar. Yılbaşı bambaşka bir gündür. Roma’da yılbaşı, gün uzunluğunun geceleri geçtiği 25 Mart idi. Sezar yılbaşını 1 Ocak’a almıştır. Güneşin koç burcuna girdiği 21 Mart (Nevruz) ise İran takviminin yılbaşıdır ve Zerdüşt bayramıdır.
Noel günü veya Noel arifesinde, her ülkede veya kültürde kendine özgün özel bir yemek ya da şölen hazırlanır. Bazı bölgelerde, özellikle Doğu Avrupa’da, bu aile şölenlerinden önce bir süre oruç tutulur. Noel’de ziyaretçilere şekerleme ikram etmek veya hoş sürprizler yapmak birçok ülkede Noel kutlamasının bir parçasıdır.

Günümüzün Noel kutlamaları Hristiyan ülkelerde oldukça renkli geçer. Noel hazırlıkları aylar öncesinden başlar. Noel ağaçları süslenir, ışıklı ev, bahçe, cadde süslemeleri yapılır. Hediyeler alınır, tebrik kartları verilir ve Noel arifesinde Noel Baba’nın gelişi simgesel olarak canlandırılır.  Noel arifesi gecesi evlerde Noel Baba ve geyikleri için yiyecekler bırakılır. ABD’de yaygın uygulama süt ve kurabiye bırakmaktır. Türkiye’de ise likörlü şarap (şeri), meyveli tart ve havuç bırakılır. ( Bu uygulamayı ben de ilk kez duydum)
 
Noel günü Noel Ağacı’nın altına bırakılmış hediyeler alınıp verilir. Küçük çocuklar için dev çorapların içine hediyeler ve şekerlemeler konur. Çocuklara bu hediyeleri Noel Baba’nın getirdiği söylenir.

İnsanların ailelerine ve arkadaşlarına “Mutlu Noeller” ifadesi içeren kartlar yollamaları Noel’de çokça rastlanan adetlerdendir. Hristiyan olmayanlar veya Noel’i kutlamayanlar arasında “Mutlu Tatiller” mesajları bu tatil döneminde daha yaygınca kullanılmaktadır.
Türkiye‘deki Müslümanlar, İsa’nın doğumunu kutlamazlar. Aslında Türkiye’de noel kutlanmaz, yılbaşı kutlanır. Müslümanlar için yılbaşının dini bir anlamı yok dolayısıyla bu kutlamaların hiç bir dini içeriği yoktur. Sadece eğlenmek amacıyla kutlanır. Ancak elbette dünyadaki bütün insanlar gibi yeni yıla girmeden önce eski yılın son günü, yani 31 Aralık’ta iç pilavla doldurulmuş hindi, kabak tatlısı, zeytinyağlı yemeklerden oluşan zengin bir sofrada, tüm aile birlikte yenen özel bir yemekle yeni yıla giriyorlar. Ve dünyadaki herkes gibi yeni yılın şans getirmesi için dilekler tutuyorlar.

Avusturya’da yılbaşı akşamı tatlı olarak, şans getirsin diye dört yapraklı yonca şeklinde naneli dondurma yeniyor.
 İngiltere’de yeni yılın şansını, eve gelen ilk misafir getiriyor. Geleneksel olarak misafirin erkek olması ve eli kolu dolu gelmesi gerekiyor. Oldu ki eli boş gelirse eve alınmıyor. İngiltere’nin güney şehri Brighton’da, geleneksel olarak insanlar buz gibi denize giriyor ve dalgalara karşı durmaya çalışıyor. Londra’da Serpentine Gölü’nde 100 yıldır devam eden bir yeni yıl geleneğine göre yüzücüler bu gibi suya rağmen yarışmaya çalışıyor.

Galler bölgesinde ise yeni yıl guguklu saatle karşılanıyor. İlk gonk çaldığında arka kapı açılıp eski yıl uğurlanıyor. On ikinci gonkta ise ön kapı açılıp yeni yıl içeri buyur ediliyor. Böylece yeni yılın getirdiği tüm şansların eve girmesine izin verilmiş olunuyor.

İrlanda, Dublin’de yeni yıl kutlayanlar kanyak içip denize atlıyor.
İskoçya’da geleneksel yeni yıl festivali “Hagmonay”, hala önemini koruyor. Bu özel akşamda ateşler yakılarak, kötü ruhları uzak tutmak için ellerde meşalelerle dolaşılıyor. Yılbaşı gecesi bazı köylerde zift dolu fıçılar yakılarak yuvarlanıyor.
Yeni yıl akşamı, evin tüm kapı ve pencereleri, yer altından geldiğine inanılan “Cwn Annwn” adlı siyah köpekler geçip gitsin ve önceki yıla ait her şeyi götürsün diye açık bırakılıyor.
İskoçlar, bu gece, evlenme teklifinin uğursuzluk, yeni yılda evlerine giren ilk kişinin kendilerine iyi ya da kötü şans getireceğine inanıyor. Eğer bu kişi koyu saçlıysa ve hediyesiyle gelmişse ev sakinleri oldukça kısmetli bir yıl geçirecekleri anlamına geliyor. Erkek çocuklar bu gece aralarında gruplar oluşturuyor ve lider belirleyerek ev ev dolaşıyor. Hagmonay Festivallerinde ateş gösterileri, özel sokak tiyatroları ve yemek festivalleri düzenleniyor.

Yunanistan’da her evde özel bir ekmek olan Vassilopitta ekmeği yeniyor. Ekmeğin ilk dilimi İsa için, ikincisi evin reisi için, üçüncü dilim de ev için kesiliyor. Üçüncü dilimde madeni para çıkması, yeni yılda baharın erken geleceği anlamına geliyor.
Yılbaşını bir bebek ile sembolize etme geleneği Eski Yunan Medeniyeti tarafından M.Ö. 600 yıllarında uygulanmaya başlanmış. Onların geleneksel olarak kutladığı bereket sembolü ve şarap tanrısı Dionisos’un her yıl yeniden doğmasıymış. Eski Mısır’da bebekler yeni yıl sembolü olarak kullanılmış. Hıristiyanlığın yayılması ile kilise bu konuya ilk başta karşı çıksa da, sonradan tavrını değiştirmiş. Yeni yılı sadece bir bebek eşliğinde kutlamanın uygun olacağı görüşünü bildirmiş. Çünkü böylelikle bu bayramı İsa’nın doğumunun sembolü olarak algılayabiliyorlarmış.
Rusya’da, Noel Baba figürü, St. Nicholas (Aya Nikola) adıyla oldukça popülerdir. Aya Nikola, Rusya, Yunanistan ve Sicilya’nın koruyucu azizidir. Özellikle denizcileri koruduğuna inanılır.
11. Yüzyıla ait bir efsane, vaftiz töreni için İstanbul’a giden Prens Viladimir’in dönüşünde Demre’li aziz St Nicholas tarafından gerçekleştirilen mucizeleri anlattığı hikayelerinden bahseder. O günden bugüne pek çok Doğu Ortodoks Kilisesi bu azizin adını taşır ve Rusya’da erkek çocuklarına en çok verilen isimlerden biri Nicholas’tır.

Diğer dini gelenekler ve çam ağacı süslemek komünist dönem boyunca yasaklanmasına rağmen insanlar inançlarını sürdürmeye devam ettiler.

Noel dönemi boyunca Rusya’da çocuklar “Babouschka’’nın evlerini ziyaret edip kendilerine hediye getirmesini beklerler. “Babouschka” figürü, İtalya’daki “La Befana” figürünün karşılığı olup benzer bir hikayeye sahiptir. Efsaneye göre Babouschka, yeni doğan İsa’yı ziyarete giden ve yolu tarif etmesini isteyip, kendilerine katılmaya davet eden üç bilgeye yardım etmez. Sonradan pişman olan Babouschka, yollara düşüp bebek İsa’yı arasa da bulamaz. Bunun yerine, Noel dönemi boyunca ülkeyi dolaşıp, çocukların bulunduğu evlere hediyeler bırakır.

Ortodoks kilisesine mensup Ruslar, Noel yemeğinden önce oruç tutarlar. Et yenmeyen ancak çok zengin bir sofra kurulan Noel akşamı en önemli yemek, özel bir tür yulaftan yapılan “Kutya”’dır. Bu yemeğe konulan her bir malzeme, mutluluk, umut, başarı gibi bir dileği ifade eder. Birliği simgelemesi bakımından “Kutya”, ortaya konulan tek bir tabaktan yenilir. Kutsal suyun bulunduğu kapları taşıyan genç delikanlıların eşlik ettiği bir papaz evleri ziyaret eder. Her bir odaya bu sudan serpilir.

                                                                                                                                                                                            Devam edecek…
EBRU ÇETİNER
Share |

0 yorum:

Yorum Gönder